Geçenlerde Yun ve ben Montreal'de bir hafta sonu geçirdik. Çok güzel, küçük, sakin bir şehir. Arnavut kaldırımlı sokakları olan eski bir Fransız bölgesi var. Hangi ülkede olduğunuzu gerçekten anlayamıyorsunuz. Aynı anda hem Avrupalı hem de biraz Amerikalı hissediyorsunuz. Bazı tabelalar Fransızca ve insanlar Fransızca konuşuyor. Kanadalı gibi hissettirip hissettirmediğini bilmiyorum çünkü Kanadalı'nın nasıl hissettirdiğini bilmiyorum. Hava mükemmeldi, bu da yardımcı oldu. Kışın dünyanın en soğuk şehirlerinden biri olduğunu söylüyorlar. Sloganları, "Montreal aşıklar içindir." Komik olan şey ise evlenen tonlarca insan olması. Ne zaman bir köşeyi dönseniz, bir düğün fotoğrafçısı gelin ve damadı çekiyor. Beyaz limuzinler caddelerde bir aşağı bir yukarı gidiyor. Sokaktaki neredeyse herkes sanki bir düğün partisindeymiş gibi giyinmiş görünüyor. Şehre bu aşıklar fikrini satan pazarlamacı her kimse, tam bir dahi. Bir tılsım gibi çalışıyor gibi görünüyor.